meaning in Turkish

1. means (synonym):

Bir şeyden ayrılan küçük parça; parçacık, kırık (I)

pronounce

:

class / type;

Noun

Sample sentence;

"Beyaz etekliğindeki ekmek kırıntılarını kuşlara serper."

Syllables;

kı-rın-tı

2. means (synonym):

Kurumak için kesilip yerde bırakılan odun

class / type;

ağızlardan

3. means (synonym):

Küçük kalıntı

class / type;

Metaphor

4. means (synonym):

► iz

class / type;

Metaphor
kırıntı