meaning in Turkish

1. means (synonym):

Eski, sağlam olmayan, çürük, değersiz olan (eşya)

class / type;

adjective

Sample sentence;

"Ali'nin masası diye bir kırık dökük daire yazıhanesini satmıştı."

Syllables;

kırık-dökük

2. means (synonym):

Düzgün olmayan, parça parça (söz)

class / type;

Sample sentence;

"Kırık dökük sözler kalır aklımda / Görüşelim siz şimdi nerdesiniz?"

3. means (synonym):

Üzüntü içinde olan

class / type;

Metaphor

Sample sentence;

"Kırık dökük duygularının hepsini saklıyor."