meaning in Turkish

1. means (synonym):

Kırpılan şeyden kalan küçük parça; kırkıntı

pronounce

:

class / type;

Noun

Sample sentence;

"Biz Frenkleri birkaç kırpıntı ile aldatıyorsak onların bize soktukları kazıklardan haberin yok mu?"

Related compound words;

"kırpıntı bohçası"

Syllables;

kır-pın-tı

kırpıntı