meaning in Turkish

1. means (synonym):

Çok korkulu, korku veren, dehşete düşüren; müthiş

pronounce

:

class / type;

adjective

Sample sentence;

"Bizi buraya getiren arabacı yolda birtakım korkunç şeyler söyledi."

Syllables;

kor-ku-nç


2. means (synonym):

Herhangi bir özelliğiyle şaşkınlık veren

class / type;

3. means (synonym):

Çok aşırı

class / type;

Sample sentence;

"Sandık kokan masallarını önlerine gelene anlatmaktan korkunç zevk duyarlar."