meaning in Turkish

1. means (synonym):

Konuşmasını sağlamak, konuşmasına yol açmak

pronounce

:

class / type;

-i Verb

Sample sentence;

"Karagözcü hem görüntüleri hareket ettirir hem de her kişinin özelliğine göre sesini değiştirerek her birini ayrı ayrı konuşturur."

Syllables;

ko-nuş-tur-mak


2. means (synonym):

Bir müzik aletini çok güzel çalmak

class / type;

Metaphor

Sample sentence;

"Piyanoyu konuşturuyor."