meaning in Turkish

1. means (synonym):

çevrede olup biteni anlamak amacıyla dolaşmak

class / type;

Sample sentence;

"Çevremizi bir kolaçan edelim hele, nerede olduğumuzu iyice anlayalım."

Syllables;

kolaçan-etmek

2. means (synonym):

bir şeye öğrenmek amacıyla kısaca bakmak, göz atmak

class / type;

Sample sentence;

"Etrafı kolaçan ederken yapmaya kalkıştığım işin saçmalığı canımı sıktı."