meaning in Turkish

1. means (synonym):

Baskıda kullanılmak amacıyla, üzerine kabartma resim, şekil, yazı çıkarılmış metal levha

pronounce

:

class / type;

Noun

Origin;

"Fransızca cliché"

Sample sentence;

"Klişecilik sanatını usta bir klişeci kadar bildiği hatta kendisi de klişe yaptığı için, siyah ve beyazın tonlarını son derece hünerle kaynaştırır."

Related compound words;

"klişehane""dişi klişe"

Syllables;

kli-şe

2. means (synonym):

Basmakalıp (söz, görüş vb.)

class / type;

adjective Metaphor

Sample sentence;

"Söylediği sözün klişe olduğunu, bir yazarın klişelerle yazmamak zorunda olduğunu kabul etmez o."