meaning in Turkish

1. means (synonym):

Birleşiminde kireç olan veya kireci çok olan

pronounce

:

class / type;

adjective

Sample sentence;

"Bir söylenişe göre, arazi tamamıyla kireçli olduğu için ağaçlar serpilme gücünden mahrum kalıyormuş."

Syllables;

ki-reç-li


2. means (synonym):

Kireç sürülmüş, kireç bulaşmış

class / type;

Sample sentence;

"Bugün ufka bakanın eski deniz yerine / Kireçli bir bataklık çarpıyor gözlerine"