meaning in Turkish

1. means (synonym):

► durum

pronounce

:

class / type;

Noun

Origin;

"Arapça ḥāl"

Sample sentence;

"Herkes hâline göre bir hediye verdi."

Syllables;

hâl

2. means (synonym):

Tutum, tavır

class / type;

Sample sentence;

"Bambaşka bir hâliniz vardır sizin. Merhametli bir insan olduğunuz bellidir."

3. means (synonym):

Şimdiki zaman, içinde yaşanılan zaman

class / type;

Sample sentence;

"Hâl dediğimiz şey yarından sonra mazi olacaktır."

4. means (synonym):

► takat

class / type;

Sample sentence;

"Şimdi gezmeye çıkacak hâlim yok."

5. means (synonym):

Kötü durum, sıkıntı, dert

class / type;

Metaphor

Sample sentence;

"Zavallının başına ne hâller geldi."
hâl