meaning in Turkish

1. means (synonym):

Satın alınabilen, bütçeye uygun; hesaplıca, ekonomik

pronounce

:

class / type;

adjective

Sample sentence;

"Hesaplı bir alışveriş."

Syllables;

he-sap-lı


2. means (synonym):

► tutumlu

class / type;

Sample sentence;

"Hesaplı adam."

3. means (synonym):

Ayrıntılarıyla düşünülüp tasarlanmış, planlı olan

class / type;

Metaphor

Sample sentence;

"Servetini, bu çalışması, bu hesaplı yaşayışıyla yaptığı kanısındaydı."

4. means (synonym):

Ölçülü davranan

class / type;

Metaphor

Sample sentence;

"Sana şu aşağıda yazacaklarıma ciddi, hesaplı, zeki olmayı kararlaştırdığım sabahların birinde başlamıştım."
hesaplı