meaning in Turkish

1. means (synonym):

Hacamat yapan kimse

pronounce

:

class / type;

Noun

Sample sentence;

"Öğrencilerin yüzleri, bahçeye döşenmiş küçücük keskin taşlara rastlamakla henüz acemi bir hacamatçı elinden kurtulmuş gibi bir hâle geldi."

Syllables;

ha-ca-mat-çı

2. means (synonym):

Kavgada iyi bıçak kullanan kabadayı

class / type;

slang

Sample sentence;

"… bu eski kabadayı çeşitleri arasında bir de fiyakacı kabadayı ile kıyak ve hacamatçılar vardı."