meaning in Turkish

1. means (synonym):

Görünen şey

pronounce

:

class / type;

Noun

Syllables;

gö-rün-tü

2. means (synonym):

► hayalet

class / type;

3. means (synonym):

► manzara

class / type;

4. means (synonym):

Gölge oyununda Karagözcünün perdeye yansıttığı görsel malzeme

class / type;

eskimiş

Sample sentence;

"Ayrıca kimi Karagözcüler kendi görüntülerini kendileri hazırlarlar."

5. means (synonym):

Herhangi bir nesnenin mercek, ayna vb. araçlarla oluşturulan biçimi; hayal

class / type;

fizik

6. means (synonym):

Sayı doğrusu üzerinde bir sayıya karşı gelen nokta

class / type;

matematik

7. means (synonym):

Bir film üzerinde sıralanmış resimlerin gösterici yardımıyla ekrana art arda düşürülmesi sonunda hareketin yeniden kurulmasıyla ortaya çıkan görünüş, görüntülük üzerindeki hareketli resimler bütünü

class / type;

sinema televizyon