meaning in Turkish

1. means (synonym):

► bozukluk

pronounce

:

class / type;

Noun

Origin;

"Arapça fesād"

Sample sentence;

"Mide fesadı. Ahlak fesadı."

Syllables;

fe-sat

2. means (synonym):

Karışıklık, kargaşalık, ara bozuculuk

class / type;

Sample sentence;

"Birçokları kahveleri fesat yatağı saymayı sürdürürler."

3. means (synonym):

► hile

class / type;

4. means (synonym):

Herhangi bir konuda iyimser olmayan, kötü yorumlayan (kimse)

class / type;

adjective

Sample sentence;

"Sen de ne fesat adamsın!"

5. means (synonym):

Karıştırıcı, ara bozucu (kimse)

class / type;

adjective

Sample sentence;

"Fakat gitgide içlerine uygunsuz adamlar ve türlü fesatlar karışmış."
fesat