meaning in Turkish

1. means (synonym):

Doğru veya düz olmayan, düzgünlüğünü yitirerek eğrilmiş, çarpık olan; münhani, doğru karşıtı

pronounce

:

class / type;

adjective

Sample sentence;

"Eğri bir yol."


2. means (synonym):

Yay gibi kavislenmiş

class / type;

Sample sentence;

"Eğri kılıç."

3. means (synonym):

Yatay veya düşey olmayan, bütünüyle bir yana eğilmiş bulunan

class / type;

Sample sentence;

"Eğri bir masa."

4. means (synonym):

Yanlış bir biçimde

class / type;

adverb

Sample sentence;

"Gazetecilik bu oğlum, eğri, doğru yazılıp çıkmalı."

5. means (synonym):

Bir olayın şiddetindeki azalış ve çoğalışları gösteren çizgi

class / type;

Noun

Sample sentence;

"Sıcaklık eğrisi. Hava nemi eğrisi."

6. means (synonym):

Düz olmayan çizgi veya yüzey

class / type;

Noun matematik