meaning in Turkish

1. means (synonym):

Gök varlıklarının bütünü; kâinat, cihan, âlem, kozmos

pronounce

:

class / type;

Noun gök bilimi

Sample sentence;

"Evrende milyonlarca galaksi, her galakside milyonlarca güneş var."

Syllables;

ev-ren

2. means (synonym):

Düzenli ve uyumlu bir bütün olarak düşünülen bütün varlıklar; kâinat

class / type;

Sample sentence;

"Yemeyi, içmeyi, konuşmayı, düşmanlarımı, dostlarımı, orta malı hislerimi ve evreni unuttum."

3. means (synonym):

Büyük yılan

class / type;

ağızlardan

4. means (synonym):

Kişinin içinde yaşadığı, ilişkide bulunduğu ortam

class / type;

Metaphor

Sample sentence;

"Kendi evrenine dalmış olan Halim ürkerek sıçradı, bir adım geriye attı."

evren (2)

1. means (synonym):

Ankara iline bağlı ilçelerden biri

pronounce

:

class / type;

Noun Proper

Syllables;

ev-ren
evren