meaning in Turkish

1. means (synonym):

Siyaha çalan buğday rengi

pronounce

:

class / type;

Noun

Origin;

"Arapça esmer"

Syllables;

es-mer

2. means (synonym):

Kurşuni renk

class / type;

Sample sentence;

"Sazlı köyü ayaklandığı zaman gökyüzü daha esmerdi ve ayaz insanın yüzünü ısırıyordu."

3. means (synonym):

Bu renkte olan

class / type;

adjective

Sample sentence;

"Esmer yüzünün hafifçe kızardığını, gözlerinin garip bir ışıkla yanmaya başladığını görüyoruz."

4. means (synonym):

Teni ve saçları karaya çalan, koyu buğday rengi olan (kimse); karaca (I), yağız

class / type;

adjective

Sample sentence;

"Bir düğün dansında ayaklarının pırıltısını seyrettiği esmer kızla evlendi."