1. means (synonym):
Kolun bilekten parmak uçlarına kadar olan, tutmaya ve iş yapmaya yarayan bölümü; dest, pençe
meaning in Turkish
2. means (synonym):
► sahiplik
class / type;
Sample sentence;
"Elimdeki bütün parayı bu eve yatırdım."3. means (synonym):
► kez
class / type;
Sample sentence;
"İki el silah sesi duyuldu."4. means (synonym):
İskambil oyunlarında oynama sırası
class / type;
5. means (synonym):
İskambil oyunlarında her bir tur
class / type;
Sample sentence;
"Kış geceleri arkadaşlar arasında bir el poker çevirmek de keyiftir."6. means (synonym):
Bazı nesne ve araçların tutmaya yarayan bölümü
class / type;
Sample sentence;
"Kapı eli."el (2)
1. means (synonym):
► yabancı
pronounce
:class / type;
NounSample sentence;
"Kâtip benim ben kâtibin, el ne karışır!"el (3)
1. means (synonym):
► yurt
pronounce
:class / type;
NounSample sentence;
"Çöller, Yemen ellerinden beter imiş."2. means (synonym):
► ahali
class / type;
3. means (synonym):
► oba