meaning in Turkish

1. means (synonym):

Kolun bilekten parmak uçlarına kadar olan, tutmaya ve iş yapmaya yarayan bölümü; dest, pençe

pronounce

:

class / type;

Noun anatomi

Sample sentence;

"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk"

Related compound words;

"el ağırlığı""el alışkanlığı""el altında""el altından""el arabası""el ayası""el aynası""el becerisi""el bezi""el birliği""el bombası""el çabukluğu""el çantası""el çıpı""el değirmeni""el duşu""el ele""el emeği""elense""el erimi""el erki""elezer""el falı""el feneri""el freni""el hareketi""el havlusu""el ilanı""el işçiliği""el işi""el kantarı""el keseri""el kılavuzu""el kiri""el kitabı""el kürkü""el notu""el oltası""elöpen""el sabunu""el sanatları""el sözlüğü""el şakası""el tası""el telefonu""el telsizi""el topu""el ulağı""el uzluğu""el yatkınlığı""el yazısı""el yazması""el yordamı""elde bir""elden ele""eli açık""eli ağır""eli ayağı düzgün""eli bayraklı""elibelinde""eli belinde""eli bol""eli boş""eliböğründe""eli böğründe""eli çabuk""eli dar""eli geniş""eli hafif""eli koynunda""eli kulağında""eli mahkûm""eli maşalı""elimsende""eli nimetli""eli selek""eli sıkı""eli sopalı""eli şakağında""eli yatkın""eli uz""eli uzun""eli yatkın""eli yordamlı""eli yüreğinde""eli yüzü düzgün""eli yüzü temiz""eli zayıf""eline ağır""eline ayağına çabuk""eline çabuk""elinin körü""azel""fatmaanaeli""havvaanaeli""mercananaeli""meryemanaeli"

2. means (synonym):

► sahiplik

class / type;

Sample sentence;

"Elimdeki bütün parayı bu eve yatırdım."

3. means (synonym):

► kez

class / type;

Sample sentence;

"İki el silah sesi duyuldu."

4. means (synonym):

İskambil oyunlarında oynama sırası

class / type;

5. means (synonym):

İskambil oyunlarında her bir tur

class / type;

Sample sentence;

"Kış geceleri arkadaşlar arasında bir el poker çevirmek de keyiftir."

6. means (synonym):

Bazı nesne ve araçların tutmaya yarayan bölümü

class / type;

Sample sentence;

"Kapı eli."

el (2)

1. means (synonym):

► yabancı

pronounce

:

class / type;

Noun

Sample sentence;

"Kâtip benim ben kâtibin, el ne karışır!"

el (3)

1. means (synonym):

► yurt

pronounce

:

class / type;

Noun

Sample sentence;

"Çöller, Yemen ellerinden beter imiş."

2. means (synonym):

► ahali

class / type;

3. means (synonym):

► oba

class / type;

Sample sentence;

"Kalktı göç eyledi Afşar elleri / Ağır ağır giden eller bizimdir"