meaning in Turkish

1. means (synonym):

Dikmek işi

pronounce

:

class / type;

Noun

Sample sentence;

"Dikişe, oyaya başladı, hanım hanımcık yaşıyordu, memnundu."

Syllables;

di-kiş

2. means (synonym):

Dikilen yer

class / type;

Sample sentence;

"Astarın dikişi sökülmüş."

3. means (synonym):

Giysi üzerinde gözle görülen dikilmiş iplik yolu

class / type;

Sample sentence;

"Ceketin yakasına dikiş yapılacak."

4. means (synonym):

Dikilecek şey

class / type;

Sample sentence;

"Yanında demir bir bahçe iskemlesi, üstünde bir dikiş."

5. means (synonym):

Giysi dikme tarzı

class / type;

Sample sentence;

"Başkalarının dikişi görünüşte bizimkinden ayırt edilmez gibidir."
dikiş