1. means (synonym):
Bir şeyin dip tarafının yüzeye, ağza olan uzaklığı
meaning in Turkish
2. means (synonym):
Bir cismin en ve boy dışındaki üçüncü boyutu
class / type;
fizikSample sentence;
"Su baskısı derinlikte santimetre başına yüz ton ağırlığında olunca, ona beş santimetre kalınlığında da olsa cam mı dayanır?"3. means (synonym):
Bulunulan yere göre uzakta olan yer
class / type;
Sample sentence;
"Çıplak ayaklarımla kuyunun derinliklerine doğru iniyorum, iniyorum."4. means (synonym):
Bir konunun veya durumun özü
class / type;
MetaphorSample sentence;
"Ben şiir yazmayı, resim yapmayı, derinliklerde söyleşmeyi seven Sadri Alışık'ı da tanıdım."5. means (synonym):
En duyarlı nokta
class / type;
MetaphorSample sentence;
"Ta yüreğinin derinliklerinden gelen ağlama sesi."6. means (synonym):
Karanlık, bilinmeyen dönem
class / type;
MetaphorSample sentence;
"Tarihin derinliklerine saklanmış olan gerçekler..."7. means (synonym):
Yanaşık veya dağınık düzende bulunan bir birliğin en ileride olan kısmının başından, en geride bulunan kısmının sonuna kadar olan uzaklık
class / type;
askerlikSample sentence;
"Beş altı yüz metre derinliği olan bir topçu müfrezesini yanlayıp geçmek epeyce zormuş."8. means (synonym):
Borsada az sayıda hisse senedinin el değiştirmesi
class / type;
ticaret ekonomiRandom Turkish words and their meanings
3 Turkish words and their meanings in Turkish