1. means (synonym):
Bir sıvıyı buhar durumuna getirdikten sonra soğutup yabancı maddelerden arınmış hâlde yeniden damla damla elde etmek; imbikten geçirmek, taktir etmek
meaning in Turkish
2. means (synonym):
Sıvı karışımlarda, karmaşık, değişken birleşimleri oluşturan ögeleri, özellikleri belirli ürünlere ayırmak; damlatmak
class / type;
Sample sentence;
"Evinde kurduğu bir imbikten şeftali çekirdeğinin içindeki siyanürü damıttı."3. means (synonym):
Daha öz ve saf bir duruma getirmek
class / type;
MetaphorSample sentence;
"Anadolu uygarlıklarının binlerce yıllık türkülerle fısıldadığı gerçekleri hümanist bir potada damıttı ve Ege insanına sundu."Random Turkish words and their meanings
3 Turkish words and their meanings in Turkish