meaning in Turkish

1. means (synonym):

Dalgalanmak işi; temevvüç

pronounce

:

class / type;

Noun

Sample sentence;

"Lakin deniz görmemiş bu insanların ilk dalgalanmada güverteyi berbat edişlerini müşahede etmeniz kaçınılmaz."

Syllables;

dal-ga-lan-ma

2. means (synonym):

Mal fiyatlarının türlü sebeplerle inişi veya çıkışı

class / type;

ekonomi

3. means (synonym):

Pek çok kimsede bir anda yaratılan güçlü heyecan; sansasyon

class / type;

4. means (synonym):

Bir toplumda uyumsuzluktan doğan karışıklık

class / type;

Metaphor

5. means (synonym):

Koşu duruşunda, dizlerin hafif bükülmesinden ve kolların gevşek olarak öne yukarı doğru kaldırılmasından sonra, dizlerin gerilerek gövdenin doğrulmasıyla vücudun diz, kalça, bel, sırt, baş ve kollarda geliştirdiği bir dalga hareketi

class / type;

spor