meaning in Turkish

1. means (synonym):

Gürültülü, karışık durum

pronounce

:

class / type;

Noun

Sample sentence;

"Adnan yatağına uzanmış, dün geceki curcunayı düşünüyordu."

Related compound words;

"curcuna havası"

Syllables;

cur-cu-na

2. means (synonym):

Türk müziğinde on zamanlı, altı vuruşlu küçük bir usul

class / type;

müzik

3. means (synonym):

Bu usulle bestelenmiş eser

class / type;

müzik

Sample sentence;

"Sonra bir curcuna havası söyledi ve üç yabancı da dâhil olduğu hâlde salondakilerin hepsini oynattı."