meaning in Turkish

1. means (synonym):

Kâğıt, evrak, nota, plan vb.ni korumak ve saklamak için kullanılan, kapağın iç tarafında gözler bulunan, deriden yapılmış büyük dosya

pronounce

:

class / type;

Noun eskimiş

Origin;

"Arapça cild + Farsça bend"

Sample sentence;

"Bunlardan başka kumaş veya deriden yapılmış nakışlı mühür, cüz ve anahtar keseleriyle cilbent, çanta, kupa ve kutular da hayli yekûn tutar."

Syllables;

cil-be-nt

2. means (synonym):

Kitap cildinin içine konduğu zarf benzeri kutu

class / type;

Sample sentence;

"Bu kısımlardan başka kitabın yıpranmaması için cilbent adı verilen kap ve bağ, şiraze dediğimiz yaprakları bağlayan örgüyü sayabiliriz."

3. means (synonym):

► evrak çantası

class / type;

4. means (synonym):

Büyük para cüzdanı

class / type;

5. means (synonym):

Dervişlerin kemerleri arasına yerleştirdikleri meşin cep

class / type;