meaning in Turkish

1. means (synonym):

Ciddi bir durum almak

pronounce

:

class / type;

intransitive Verb

Sample sentence;

"İş ciddileşince Şevket, tahkikat yaptı ve bu gencin elindeki paranın Avrupa'da ölmüş amcadan değil, Hisar'da oturan altmış yaşlarındaki zengin metresinden geldiğini çabucak meydana çıkardı."

Syllables;

cid-di-leş-mek


2. means (synonym):

Ciddi bir tavır takınmak

class / type;

Sample sentence;

"Adamın yüzü ansızın ciddileşti."