meaning in Turkish

1. means (synonym):

Kadın huysuz gibi davranmaya başlamak

pronounce

:

class / type;

intransitive Verb

Sample sentence;

"Ondan sonra Dikterion'dan cadılaştı diye kapı dışarı edilirdi. İşte o zaman o kadın üçüncü mevkiye düşerdi."

Syllables;

ca-dı-laş-mak


2. means (synonym):

Bitki bakımsızlıktan yabanileşmek

class / type;

Sample sentence;

"Yer yer cadılaşmış üzüm kütükleri."