meaning in Turkish

1. means (synonym):

Bir binanın belli bir hizmete veya bir kimsenin, bir ailenin oturmasına ayrılmış olan bölümlerinden her biri

pronounce

:

class / type;

Noun

Sample sentence;

"Bir kandil günü öteki bölükteki büyük hanımın elini öpmeye gitmiştim."

Syllables;

bö-lük

2. means (synonym):

► belik

class / type;

3. means (synonym):

Takımlardan oluşan, üçü veya dördü bir tabur oluşturan ve öbür birliklerin temeli sayılan birlik

class / type;

askerlik

Sample sentence;

"Şehre giren kuvvetlerimiz iki süvari bölüğünden ibaretmiş."

4. means (synonym):

On kuralına göre yazılan bir tam sayının, sağdan sola doğru üçer üçer ayrılan basamaklarından her bir üçlü takımı

class / type;

matematik

Sample sentence;

"Birler bölüğü, binler bölüğü, milyonlar bölüğü."