meaning in Turkish

1. means (synonym):

İki direkli, seren yelkenli, birkaç top taşıyan gemi

pronounce

:

class / type;

Noun

Origin;

"Fransızca brick"

Sample sentence;

"Kırım Harbi başladığı sıralarda Osmanlı Donanması’ndaki yedi kalyondan biri, on üç firkateynden üçü ve yedi brikten sadece biri buhar makineli idi."

brik (2)

1. means (synonym):

Önde çok yüksek bir oturma yeri, arkada da boylamasına yerleştirilmiş oturacak yerleri bulunan dört tekerlekli, yaylı at arabası

pronounce

:

class / type;

Noun eskimiş

Origin;

"İngilizce break"

Sample sentence;

"Reklam olsun diye brik denilen yüksek, dört tekerlekli arabaya satılık beygirlerini koşup makaraları olan Fatih’ten, Tophane’den, Beşiktaş’tan dörtnalayı tutturarak kalabalık caddelerde, meydanlarda kelle götürür gibi giderler."