meaning in Turkish

1. means (synonym):

Bozulmuş bir şeyin kalan bölümleri; döküntü

pronounce

:

class / type;

Noun

Related compound words;

"bostan bozuntusu"

Syllables;

bo-zun-tu

2. means (synonym):

Kendinde bulunması gereken nitelikleri taşımayan kimse veya şey

class / type;

Sample sentence;

"Taklit mal çıkaran fabrikalar, Hollywood bozuntusu şehirler istemeyiz."

3. means (synonym):

Tarlada ürünlerin sonunun toplanma zamanı

class / type;

Sample sentence;

"İki üç gün devam eden bu bozuntuda öteberiyi çalarlar diye açık çıplak tarlada yatıp küt küt öksürmeyeni bulamazsın. Çocuklar için bir bayramdır bozuntu günleri."

4. means (synonym):

Şaşkınlığa düşme

class / type;

Metaphor