meaning in Turkish

1. means (synonym):

Üzgün, kırılmış, acınacak ve yardım bekler bir durumda, zavallı bir biçimde

class / type;

adverb Metaphor

Sample sentence;

"Konaktan tekrar mektebe döndükten sonra uzun zaman boynu bükük dolaştım."

Syllables;

boynu-bükük

2. means (synonym):

Üzgün, kırılmış, acınacak ve yardım bekler bir durumda olan; boynu eğri

class / type;

adjective

Sample sentence;

"Âşık dediğin böyle olur sanırdık: boynu bükük, gözü yaşlı."
boynu-bükük