meaning in Turkish

1. means (synonym):

Çoğunlukla mor kadife üzerine sırma ile kabartma dal, yaprak ve çiçek işlenmiş, uzun kollu, boyu yere kadar uzanan, önü açık giysi

pronounce

:

class / type;

Noun

Sample sentence;

"Düğün günü kuyruklu bindallı, sağdıç ve düğün sahiplerinin yakın çevrelerinden olan evli hanımlar (günümüzde genç kızlar) tarafından giyilmektedir."

Syllables;

bin-dal-lı

2. means (synonym):

Çoğunlukla mor kadife üzerine sırma ile dal, yaprak ve çiçek motifi işlenmiş kumaşla yapılmış

class / type;

Sample sentence;

"İki yüz yıl önce Türk sanat inceliği ile yapılan bindallı bohçayı açtı, içinden bayrağımızı aldı."