meaning in Turkish

1. means (synonym):

Beli olan

pronounce

:

class / type;

adjective

Sample sentence;

"Hani sen benim gibi ince belli sarışınları severdin?"

Related compound words;

"karınca belli"

Syllables;

bel-li


belli (2)

1. means (synonym):

Bilinmedik bir yanı olmayan

pronounce

:

class / type;

adjective

Sample sentence;

"Hâlimiz, vaktimiz sizce belli."

Syllables;

bel-li

2. means (synonym):

Gizli olmayan, ortada olan, anlaşılan; zahir, aşikâr

class / type;

Sample sentence;

"Bu azade insanlarda her türlü adiliklerden uzak bir efendilik olduğu ne kadar da bellidir."

3. means (synonym):

► belirli

class / type;

Sample sentence;

"Bu oyun çok kısa, belli bir temsil süresi doldurmuyor."