meaning in Turkish

1. means (synonym):

Bir işin yapılması için bir kimsenin aracılığını istemek

pronounce

:

class / type;

-e Verb

Sample sentence;

"Fakat ben ona başvurmadan belki Hatice bana müracaat eder."

Syllables;

baş-vur-mak


2. means (synonym):

Bir şeye yararlanmak amacıyla el atmak

class / type;

Sample sentence;

"Yalnızca duygulara, sezgilere başvurmak yanıltıcı olabilir."

3. means (synonym):

Bilgi sahibi olmak için bir kaynağı kullanmak; müracaat etmek

class / type;

Sample sentence;

"Kabaca söylersek özel diller bunlar, özel durumlarda başvurduğumuz diller."

4. means (synonym):

Bir işe girmek, bir sınava katılmak vb. konularda müracaatta bulunmak; gitmek

class / type;

Sample sentence;

"Günlük gazetelerde her gün başvuran öğrencilerin adları yayımlanıyordu."

5. means (synonym):

İsteği, dileği belirtmek için herhangi bir işlem başlatmak

class / type;

Sample sentence;

"Aralarında saatlerce müzakereler oldu, günlerce öteye beriye başvurdu, para bulmanın imkânı yok gibiydi; Naim Efendi neredeyse maaş senetlerini yüzde otuz faizle sarrafa kırdıracaktı."