meaning in Turkish

1. means (synonym):

Bağlama işine konu olmak

pronounce

:

class / type;

-e Verb

Sample sentence;

"Ceviz ağacının bir dalına bağlanmış salıncak, hafif hafif kıpırdanıyordu."

Syllables;

bağ-lan-mak


2. means (synonym):

Sevmek, içten bağlı olmak

class / type;

Sample sentence;

"Ona bağlandığım kadar / Hiçbirine bağlanmadım / Sade kadın değil, insan"

3. means (synonym):

Yalnızca belli bir işle uğraşmak

class / type;

4. means (synonym):

Bir şey bir kimseye ayrılmak, tahsis edilmek

class / type;

intransitive

Sample sentence;

"Gülseren abla yiğit kadın, Yıldırım'ın ölümünden sonra, bağlanan emekli maaşını kabul etmedi."

5. means (synonym):

Sözle veya yazılı olarak bir şeye bağlanmak; angaje olmak

class / type;

6. means (synonym):

Beklenen şey elde edilmez olmak

class / type;

intransitive Metaphor