1. means (synonym):
Anadolu'nun doğu ve kuzey bölgesinde, en çok Artvin ve Erzurum yörelerinde el ele tutuşularak oynanan, ağır ritimli bir halk oyunu
meaning in Turkish
bar (2)
1. means (synonym):
Danslı, içkili eğlence yeri
pronounce
:class / type;
NounOrigin;
"İngilizce bar"Sample sentence;
"Barın kapısından bir adam fırladı."2. means (synonym):
Ayaküstü içki içilen eğlence yeri
class / type;
Sample sentence;
"Barlarda, gazinolarda millî dilin konuşulduğunu pek işitmezdiniz."3. means (synonym):
► Amerikan bar
class / type;
Sample sentence;
"Barda yan yana oturuyor, içiyoruz."bar (3)
1. means (synonym):
Hava basıncı birimi
pronounce
:class / type;
NounOrigin;
"Fransızca bar"bar (4)
1. means (synonym):
Ateşten, mide bozukluğundan, ağızda, dil ve dişlerde meydana gelen acılık; pas
pronounce
:class / type;
Noun ağızlardan2. means (synonym):
Sirke, pekmez gibi sıvıların üzerinde sonradan oluşan köpük veya küf
class / type;
3. means (synonym):
Su kaplarında su etkisiyle oluşan tortu veya kir
class / type;
bar (5)
1. means (synonym):
Halter sporunda ağırlığı oluşturan kiloları birbirine bağlayan metal çubuk