meaning in Turkish

1. means (synonym):

Balık iskeleti biçiminde birbirine paralel ve çapraz çizgili kumaş deseni

pronounce

:

class / type;

Noun

Syllables;

ba-lık-sır-tı

2. means (synonym):

Suların toplanmaması için ortası şişkin bir biçimde yapılan (yol)

class / type;

adjective

Sample sentence;

"Balıksırtı kumlu bir yol, mermer bir havuza doğru gidiyor."

3. means (synonym):

Orta bölümü yüksek olup yanlara doğru alçalan bir biçimde

class / type;

adverb

Sample sentence;

"Beni gömdükten sonra mezarımın toprağını balıksırtı kabartıverin."

4. means (synonym):

Küçük yassı taş blokların tabaka tabaka, bir sırası sağa, bir sırası sola eğik olarak üst üste dizilmesiyle oluşan bir duvar örgüsü

class / type;

mimarlık

Sample sentence;

"Duvarları balıksırtı denilen teknikle örülmüş, üst kısmı kerpiçti."