1. means (synonym):
İplik, sicim, tel vb. ince şeylerden kafes biçiminde yapılmış örgü
meaning in Turkish
2. means (synonym):
Örümcek vb. hayvanların salgılarıyla oluşturdukları örgü
class / type;
Sample sentence;
"Çürümüşlerdi de üzerlerine püf diye üflenince ince örümcek ağı gibi delirtiyorlardı."3. means (synonym):
Ulaşım ve iletişim gibi alanlarda ülkenin her yerine yayılmış yol, hat vb.nin bütünü; şebeke, örgü
class / type;
Sample sentence;
"Eski demir yollarının, memleket bütününü göz önüne alan bir plana göre yapılmamış olmasına karşılık Cumhuriyet Devri’nde yapılan hatlar, topraklarımızın muhtelif kısımlarını birbirine bağlayan bir ağ (şebeke ) meydana getirdi."4. means (synonym):
► tuzak
class / type;
5. means (synonym):
Oyun alanını ortadan ikiye bölen iple yapılmış örgü; file
class / type;
sporSample sentence;
"İnsanların yaşadıkları yerde futbol sahası, basket potası veya voleybol ağı kurmak çok zor çaba değildir."6. means (synonym):
Keten, naylon vb. malzemelerden çaprazlama örgü ile yapılan ve kale direkleri arkasına gerilen örgü; file
class / type;
sporSample sentence;
"Spiker de sanki Sait'in sorusunu cevaplandırırmış gibi ‘Tozkoparan topu ağlara geçirdi!’ deyince Sait sevinçle arkasında duran Mehcure Ferferik'i nişanlısı sanarak boynuna atıldı."ağ (2)
1. means (synonym):
Pantolon veya külotun apış arasına gelen yeri; apışlık