meaning in Turkish

1. means (synonym):

Denizin, kara sularının dışında kalan bölümü

class / type;

Noun

Sample sentence;

"Koylara girmeden geçmek için almamız gereken açık deniz mesafelerini incelememiz gerekecekti."

Syllables;

açık-deniz

2. means (synonym):

Denizin kıyıdan çok uzaklarda bulunan geniş bölümü; engin (I), alarga

class / type;

Sample sentence;

"Susuzluk korkusu, çölde, açık denizde, çorak bir dağ başında kapkara kızgın bir el gibi insanın gırtlağına sarılabilir."