meaning in Turkish

1. means (synonym):

Yiyecek ve içeceklerin serbestçe seçilip alındığı servis düzeni

class / type;

Noun

Sample sentence;

"Kafeteryada açık büfe veya standart kahvaltı tabakları şeklinde kahvaltı sunumları ile karşılaşıyoruz."

Syllables;

açık-büfe

2. means (synonym):

Bu düzende yapılan

class / type;

adjective

Sample sentence;

"Açık büfe olarak servis yapılan uzun kahvaltı masasının başında ise kumru gibi sevişip koklaşan iki âşık tabaklarını doldurmakla meşguldü."
açık-büfe