meaning in Turkish

1. means (synonym):

Bir nehir veya dereden taşıp biriken küçük su birikintisi

pronounce

:

class / type;

Noun ağızlardan

Syllables;

az-mak

2. means (synonym):

Bir nehir veya dereden ayrılan kol

class / type;

Sample sentence;

"Azmak kenarında bahçeli taş bir binada hizmet veren mekân sade ve özenli bir dekorasyona sahip."

3. means (synonym):

► bataklık

class / type;

azmak (2)

1. means (synonym):

Taşkınlıkta ileri gitmek

pronounce

:

class / type;

intransitive Verb

Sample sentence;

"Çocuklar azdı."

Syllables;

az-mak

2. means (synonym):

Deniz, ırmak vb. kabarmak, taşmak

class / type;

Sample sentence;

"Deniz azdı."

3. means (synonym):

Yara, hastalık etkili, tehlikeli duruma gelmek

class / type;

Sample sentence;

"Bazılarının bronşiti, bazılarının romatizması azmış."

4. means (synonym):

Cinsel duyguları artmak

class / type;

5. means (synonym):

Çamaşır artık ağartılamaz duruma gelmek

class / type;

6. means (synonym):

Hayvanlar iki ayrı ırktan doğmak

class / type;

-den

Sample sentence;

"Katır, atla eşekten azmış bir hayvandır."

7. means (synonym):

Bitkiler aşırı büyümek

class / type;

 
azmak