1. means (synonym):
Bir bütünü kendi içinde parçalara bölmek
meaning in Turkish
2. means (synonym):
Bir bütünden bir parçayı herhangi bir amaçla bir tarafa koymak
class / type;
-e -denSample sentence;
"Günün fıkralarından bu kitaba ayırdıklarım pek azdır."3. means (synonym):
Bir yeri bir engelle bölmek
class / type;
4. means (synonym):
Birbirinden uzaklaştırmak; fasletmek
class / type;
-i -denSample sentence;
"Paraydı bunlar, anayı kızdan ayıran."5. means (synonym):
Nitelik değişikliğini anlamak, fark etmek
class / type;
-i6. means (synonym):
İki veya daha çok kimse arasındaki anlaşmayı, uzlaşmayı bozmak
class / type;
-i -denSample sentence;
"Karıyı kocasından ayırmak."7. means (synonym):
Farklı davranmak, ayrı tutmak
class / type;
-i -den8. means (synonym):
Bir şey veya yeri bir kimsenin hizmetine hazır tutmak; tahsis etmek