meaning in Turkish

1. means (synonym):

oturacak yer bulamamak

class / type;

Sample sentence;

"Kadınlara yer vermek alışkanlığı da olmadığından, çok kez ayakta kalır."

Syllables;

ayakta-kalmak

2. means (synonym):

yıkılmamak, çökmemek

class / type;

Metaphor

Sample sentence;

"Tek başına, yakınmasız ayakta kalabilmiş tüm kişiler gibi örtük bir bilgelik geliştirmişti."

3. means (synonym):

değerini yitirmemek, önemini korumak

class / type;

Metaphor

Sample sentence;

"Ömürleri boyunca hep kendilerini başkalarından sorumlu hissetmiş ve ancak böyle ayakta kalabilmiş insanlardan biriydi."