meaning in Turkish

1. means (synonym):

Giyecek, perde, çanta, ayakkabı vb. şeylerde, kumaşın veya derinin iç tarafına geçirilen ince kat

pronounce

:

class / type;

Noun

Origin;

"Farsça āster"

Sample sentence;

"Al kırmızı astarı görünecek biçimde kaputun yakasını kaldırıp sağ elini de kaputun açık düğmelerinden geçirip göğsüne soktun mu, al işte sana bir Napolyon..."

Syllables;

as-tar

2. means (synonym):

Sıvanacak, boyanacak yerlere boyadan önce sürülen kat

class / type;

Sample sentence;

"Siz hiç eski tahtalara yağlı boya yaptınız mı? / Bütün iş ilk çekilen boyadadır, astarda"

3. means (synonym):

Gemicilikte bir şeyi sağlamlaştırmak için kullanılan bez, halat, ağaç vb

class / type;

Origin (Etymology):

astar