1. means (synonym):
Kilidi açıp kapamak için kullanılan araç; açacak, açar, açkı, miftah, dil (I)
meaning in Turkish
2. means (synonym):
► kurgu
class / type;
3. means (synonym):
Şifre yazmak ve çözmek için kararlaştırılmış olan yol
class / type;
4. means (synonym):
Somunları veya vidaları çevirerek sıkıştırıp gevşetmek için kullanılan çelik saplı araç
class / type;
5. means (synonym):
Konserve kutularının kapağını keserek açmaya yarayan alet; açacak
class / type;
Sample sentence;
"Sardalya kutusunu açmaya yarayan anahtarı çarçabuk temin ederdi."6. means (synonym):
Bir şeye ulaşmada veya onu elde etmede yardımcı olan şey
class / type;
MetaphorSample sentence;
"Biliyordu ki sabır, cennetin anahtarıdır."7. means (synonym):
Herhangi bir olayda belirleyici olan
class / type;
adjective MetaphorSample sentence;
"Anahtar parti."8. means (synonym):
İstenilen yere veya aygıta, isteğe göre elektrik akımının geçmesini sağlamak için kullanılan düzen; çevirici, çevirgeç, şalter, komütatör
class / type;
fizik9. means (synonym):
Notaların müzik merdivenindeki yükseklik derecelerini göstermek ve buna göre okunmasını sağlamak için portenin başına konulan işaret
class / type;
müzikSample sentence;
"Sol, do ve fa olmak üzere üç anahtar vardır."10. means (synonym):
Piyano, ut, kanun gibi çalgılarda ayar aleti
class / type;
müzik11. means (synonym):
► rüşvet