meaning in Turkish

1. means (synonym):

Çarşı, pazar, mağaza vb. yerlerden ihtiyaç duyulan şeyleri satın alma işi

pronounce

:

class / type;

Noun ticaret

Sample sentence;

"Bunlar ... kaç yaşında olursa olsun, kaç kuruşluk alışverişe gelirse gelsin her müşteriyi ayakta karşılar."

Syllables;

alış-ve-riş

2. means (synonym):

Alım satım işi; muamele, ahzüita, aksata, pazar

class / type;

3. means (synonym):

Bir kişiyle veya bir olayla olan ilişki

class / type;

Metaphor

Sample sentence;

"O bir defa bile görmemişti bu adamı. Bir alışverişi yoktu onunla."

Origin (Etymology):

alışveriş