meaning in Turkish

1. means (synonym):

Yanan maddelerin veya gazların türlü biçimlerdeki ışıklı uzantısı; alaz, yalım, yalın (I), yalaz, yalaza, şule

pronounce

:

class / type;

Noun

Sample sentence;

"Alevi ve bağrışmaları gören kadın erkek herkes evimizin bahçesine doldu."

2. means (synonym):

► sıcaklık

class / type;

Sample sentence;

"İşte şimdi damarlarımda bu iksirin alevleri dolaşıyor."

alev (2)

1. means (synonym):

► flama

pronounce

:

class / type;

Noun