meaning in Turkish

1. means (synonym):

Herhangi bir törende veya gösteride yer alan topluluk

pronounce

:

class / type;

Noun

Origin;

"Rumca"

Sample sentence;

"Bu küçük alay sallana süzüle önümüzden geçti."

2. means (synonym):

Bayram, cenaze vb. törenlerde sıralı olarak giden insan topluluğu; kortej

class / type;

3. means (synonym):

Hayvan topluluğu

class / type;

Sample sentence;

"Bizim alayımız leylek alayı / Havada uçarız dolayı dolayı"

4. means (synonym):

Bir albayın komutası altında üç veya dört taburdan oluşan askerî birim

class / type;

askerlik

Sample sentence;

"Nerede, hangi alay, hangi tabur, ne bileyim Şebben?"

5. means (synonym):

Herkes, hepsi birden

class / type;

Metaphor

alay (2)

1. means (synonym):

Ses tonu, söz veya mimiklerle bir kimsenin, bir şeyin, bir durumun, gülünç, kusurlu, eksik vb. yönlerini küçümseyerek eğlence konusu yapma, onu aşağılama veya gülünç duruma düşürme; gır gır

pronounce

:

class / type;

Noun

Origin;

"Rumca"

Sample sentence;

"Yanlış anladığı meydana çıkınca bu aramızda bir alay oldu."