meaning in Turkish

1. means (synonym):

Kalabalık bir şeyin arkası kesilmeyen bir geliş durumunda olması

pronounce

:

class / type;

Noun

Sample sentence;

"Adayı bir rençper akını doldurmuştu."

Syllables;

akın

2. means (synonym):

Düşman topraklarına tedirgin etme, yıldırma, çapul vb. amaçlarla toplu olarak yapılan baskın

class / type;

Sample sentence;

"Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik / Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik"

3. means (synonym):

Gol atmak veya sayı yapmak amacıyla karşı takımın sahasına doğru topluca girişilen hücum

class / type;

spor

akın (2)

1. means (synonym):

Kazak ve Kırgız Türklerinin saz şairlerine verdikleri ad

pronounce

:

class / type;

Noun edebiyat

Syllables;

akın
 
akın