meaning in Turkish

1. means (synonym):

Akma özelliği olan

pronounce

:

class / type;

adjective

Sample sentence;

"Hafif mavi hareli ziyaların akıcı gölgeleriyle görülmemiş çiçeklerden yapılmış bir bahar yatağını andıran ipek sedirde bir çıplak kız baygın ve yorgun geriniyor..."

Related compound words;

"akıcı ünsüz"

Syllables;

akı-cı


2. means (synonym):

Kolay anlaşılabilen, okunabilen, anlamca açık, kesintiye uğramayan (anlatım); selis

class / type;

edebiyat

Sample sentence;

"Çevirilerinde kullandığı güzel, akıcı dil başarıyordu bunu."
 
akıcı