meaning in Turkish

1. means (synonym):

Dernek, kuruluş, kulüp üyelerinin belli sürelerde, belli miktarlarda ödedikleri para; ödenti

pronounce

:

class / type;

Noun

Origin;

"Arapça ʿaʾidāt"

Sample sentence;

"Hele şundan bundan aidat, iane ve yardım toplayıp veya böyle bir yardıma müminleri cebredip vakıf kurmak diye bir şey düşünülemez."

Related compound words;

"üye aidatı""üyelik aidatı"

Syllables;

aidat

2. means (synonym):

Bir hizmet karşılığı sürekli ve düzenli ödenen para

class / type;

Sample sentence;

"Tarihlerine göre sıralanmış elektrik, su, doğal gaz faturaları, apartman aidat makbuzları, pelür kâğıtlar, geçen üç senenin ajandaları, sarı bir kalem açacağı..."
 
aidat