meaning in Turkish

1. means (synonym):

Birbirine yakın yerlerde, sık aralıklarla

pronounce

:

class / type;

adverb

Sample sentence;

"Büyük kurtarıcının, adımbaşı önüne çıkan bu engelleri, elini kolunu bağlayan bu direnmeleri nasıl bir imanla yenerek bizi bugünlere eriştirdiğini bir düşünseniz, parmağınız ağzınızda kalır."

Syllables;

adım-ba-şı